İtachi Shinden: Parlak Işık Kitabı - Bölüm 1.3
Itachi, babası onu savaş alanına götürdüğünden beri durmaksızın çalışıyordu. Uzun süredir katılmayı beklediği Akademi’ye başlamasına bir yılı kalmıştı. Yegane amacı yeteneklerini geliştirip ninjalar arasında yer almaktı.
Ninjalar arasında yer almak?
Neden ninjalar arasında yer almak? Savaşın dünyasından kurtulmak için tabii ki de. Itachi, babasının ninjaların ölümün ortasında yaşayan kimseler olarak görmesini basitçe reddediyordu.
Ninja sanatları ve çakra gerçekten de savaşmak için miydi? Itachi bunun böyle olmadığına emindi.
Eğer güçlüysen, savaşan insanların arasına dalıp onları durdurabilirsin. Eğer savaşan ninjalardan daha güçlüysen, eğer hiçbir ninja -ne kadar yetenekli olursa olsun- karşında duramazsa, o zaman herkes sana boyun eğer ve sözünü dinler.
Itachi de bu tarz bir ninja olmak istiyordu. Herkesten güçlü ve kuvvetli olursa, son Büyük Savaş gibi muazzam savaşları durdurabileceğine inanıyordu. Bir amacı vardı, bu uğurda bir şeyleri feda etmek zor değildi.
Evinin yanındaki koru onun antreman alanıydı. Etrafında sedir ağacına tutturulmuş hedefler vardı. Hepsinin üzeride iki siyah daire vardı ve insan kafası büyüklüğündeydi.
Itachi, parmaklarının arasına kunaileri sıkıştırmış, tahtanın üzerinde öylece dikiliyordu. Silah olarak her bir elinde dörder tane olacak şekilde sekiz tane kunai seçmişti.
“Haaah…” Yavaşça gözlerini kapadı ve ciğerlerine dolan havayı boşalttı.
Çömelirken yeri tüm gücüyle itti. Vücudu adeta havada dans ederek aşağı yukarı hareket etti. Ellerini göğüs hizasında tuttu ve iki yandan kunaileri fırlattı ve sekiz kunai, ışık hızıyla hedefe ulaştı.
“Thk! Thk! Thk!” Itachi yere inerken ses etrafında yankılandı.
“İyi işti.” diye bir ses duyuldu arkadan.
Itachi nefesini tutarak sesin geldiği yöne, orada dikilen siyah saçlı çocuğu görmek için arkasına baktı. Çocuğun Itachi’den büyük olduğu anlaşılıyordu. Alnındaki gümüş gibi parlatan Konoha alın bandı da bunu kanıtlar nitelikteydi.
“Kaç yaşındasın?” diye sordu çocuk.
“Beş”
“Bu yaşta kunaide bu kadar ustalaşmışsın. Sende gerçekten bir şeyler var, huh?” Çocuk elini uzattı. “Uchiha Shisui”
“Ben-”
“Biliyorum, Itachi. Askeri Polis Şefi Fugaku’nun oğlu.”
Shisui’nin arkadaşça sesi, Itachi’yi ikilemde bırakmıştı. Muhtemelen hissettikleri yüzünden okunuyordu, çünkü Shisui omuzlarını sallayıp gözlerini kocaman açmıştı.
“Garip bir çocuk olduğunu ve kimseyle konuşmadığını duymuştum. Gerçekten de keçi gibi inatçıymışsın, huh.”
“Bir şeye ihtiyacın yoksa…”
“Yani, ben olsam böyle söylemezdim…” Shisui gülümseyerek ortadan kayboldu.
Itachi arkasından bakakalmıştı.
Gökyüzüne.
Itachi’nin biraz önce yaptığı gibi o da adeta havada dans etmeye başladı, Shisui’nin iki eli de havalandı ve sekiz kunai ışık hızında havada süzülmeye başladı.
“Oha!” Itachi’nin gözleri şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı.
“Nasıldı?” Shisui yere inerken hafifçe sırıttı. “Ben de kunai atışında fena değilmişim, değil mi?”
Sedir ağaçlarındaki hedeflere, Itachi’ninkilerin diğer tarafına yeni kunailer saplanmıştı. Elbette bu kunailer Shisui’ye aitti.
“Birkaç zamandır seni antreman yaparken izliyordum.” Yavaşça Itachi’ye yaklaştı ve elini bir kez daha uzattı. “Hadi arkadaş olalım.” Shisui’nin sesi sıcakkanlı idi; arkadaşça tavrı Itachi’yi etkilemişti. O da sağ elini uzattı.Sıcaklık avcunu sarmıştı. “Tanıştığıma memnun oldum, Itachi.”
Gözlerinin içi ışıldayan çocuğua baktığında Itachi’nin bu sıcakkanlı ninja ile arkadaş olmayı kabul ettiği için kafası karışmıştı.
Yorumlara Hoş Geldiniz - "Bölüm 1.3"
Seri Yorumları
Discord Sunucumuza Katıl!
ANKET
Garcia Manga’daki reklamlardan memnun musunuz?
TIKLAYIN VE ANKETE KATILIN.